birini çok seviyorsun.
herkese anlatıyorsun onu.
sarılmak istiyorsun ona.
kokusunu duymak.
onun kokusu dünyadaki tüm annelerin kucağı gibi.
hani o kadar samimi.
onu düşünüyorsun hep.
ama onun tüm bunlardan haberi yok sanki.
aklına geliyor.
aklına gelmesini istemiyorsun.
tuhaf oluyorsun,dönüyor başın.
aklına geldikçe iştahın kesiliyor,
ona olan sevgin doyuruyor sanki mideni.
her yaptığın şeyin sonunu ona bağlıyorsun.
güleceksen onunla gülmek,
ağlayacaksan yine onunla ağlamak istiyorsun,omzunda ağlamak.
ama sen bi gün geliyor bırakıyorsun onu.
bırakıyorsun çünkü değişmesini istemiyorsun.
seni seven adam olarak hatırlamak istiyorsun onu.
işte tam bu yüzden bırakıyorsun.
hep seni seveceğini sanmak için.
arkanı dönüyorsun ona.
ama nasıl ağlıyorsun.
içini yiyorsun böyle.
tüm dünyaya yetecek kadar seviyorsun belki de.
tanıdığın hiç kimse tutamıyor onun yerini.
ağlıyosun.
itiraf bile edemiyorsun kendine.
özlüyorsun.
özlemekten miden bulanıyor.
hani ben seni seviyorum,sen de bir başkasını ya.
o çok acı işte.
başka bedenlerde kirletiyorum ben kalbimi,ruhumu
sırf seni bekliyorum diye.
hiç gelmeyecek birini beklemek zor.
karşılıksız seviyorsun.
o sana beni bekle diyor.
bekliyorsun.
ama gelmiyor.
geçmiyor o içindeki acı.
yine de
belki diyosun.
belki ”bir gün.”
eskiye döner diyorsun.
bir umut işte.
ilk defa aşkı yaşıyorsun,iliklerine kadar
o insanı her şeyden üstün yapıyorum ya.
benim hatam bu işte.
neyse.
sen hep yaptığını yap.
görmezden gel beni.
canın istediğinde çalabileceğin kapıyım çünkü dimi?
hiç yokmuşum gibi devam et.
hiç olmamışım gibi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder