ne kadar zaman geçtiğini biliyor musun? hiç düşündüm mü mesela? bunu mu düşünecek durumdayım diye sorabilirsin hak veririm aslına bakarsan ama bu sorum şimdi için değil zaten. bunlar olmadan önce. ne kadar zaman geçmişti? ya da onu geçtim hiç aklına gelmiş miydim mesela?
buz gibi bir akşamdan sonra kesilen nefesimi biliyor muydun? ve o günden sonra doğru düzgün nefes alamadığımı?
her gece rüyalarıma uğradığını biliyor muydun? o günden sonra ne zaman bu lanet gözlerimi kapatsam rüyamda seni gördüğümü? saat fark etmeksizin hem de. ve o günlerden sonra uyumaktan da nefret ettiğimi?
sonra bir gün arabanın altında kalacaktım. karşıdan karşıya geçerken etrafıma bakmadan bodoslama yola dalmanın zararları… inanır mısın adamın ne söylediğini bile duymadım. sadece o anda neden bana çarpmadın ki diye geçirdim içimden. bilincimi kapatırsam her şey daha iyi olur zannettim o anda ama sonra rüyalar geldi aklıma.
alkole de ara vermiştim. ama bu konuda da en son hatırladığım gözlerimin açılan çeşmesiydi. o günden sonra da bir an olsun durmadı da zaten. yalan yok ya hala akmaya devam ediyor işte.
söz vermiştim aslında. bir daha bu kadar kötü hissetmemek için kendime. kıyametin kopacağını düşündükleri gün her şey yolundaydı. kimse için değil ama benim için o anda kıyamet kopsa daha az şaşırtıcı olurdu. kendime verdiğim sözü bile tutamıyorum şu anda. ama öğrendim ki duygularımın açma kapama düğmesi yokmuş.
sensiz geçen hiçbir dakikam iyi geçmedi. düşüncelerle, gözyaşlarıyla, kendi kendime konuşarak ve okuduğum kitapta bile seni bularak. onca kitabın arasından seni bulunca daha kitap okuyabilir miyim onu bile bilmiyorum işte.
şu anda yaşadığım hayatta olan her şeyin, her olayın gerçek olmasına inanmak istiyorum. ama içimde bir taraf senin burada bu yazıyı okuduğunu biliyor. içimde bir taraf her şeyin bittiğini biliyor. içimde bir taraf bundan sonra hayatıma devam etmem gerektiğini biliyor. ama tek bir baskın taraf her şeyi ve herkesi susturup kendi bildiği yoldan devam ediyor ve beni de o yola sürüklüyor.
ben bu yazıyı sana yazdım. bir daha yazmamaya söz vermeme rağmen. senden tek bir isteğim var. eğer bu yazıyı bir şekilde okuyorsan, bir şekilde okuyacak olursan veya buradaysan, bana sadece “buradayım” de. fazlası değil. ondan sonra hayatından da çıkar giderim bir daha rahatsız da etmem söz veriyorum sana.
bunun olmasına çok ihtiyacım var. çünkü artık ben yoruldum. çünkü artık ben dayanamıyorum. elim yüreğimde yaşamak çok yorucu. sana bir şey olacağını düşünerek yaşamak çok yorucu. ben artık yoruldum açmazlarda kalmaktan… koca bir şehir bana seni hatırlatsın önemli değil. onunla yaşayabilirim ama bu şekilde yaşamaktan gerçekten yoruldum. ve sanırım duyacağım o sözcükten sonra da her şeye olduğu gibi kendime de bir veda vakti hazırlamam gerek. sevdiğim, üzerinde çok çalıştığım o eski ben artık o saatten sonra gitmek zorunda.
ben bu yazıyı sana yazdım rüyalarımın mimarı. bu kadar beklemişken tek bir sözcüğü hak ederek. 1 gün sonra o sözcüğü duysam da duymasam da eski benle beraber bu yazı da kendini imha edecektir. mutlulukla kalasın…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder