Beni hiçbir zaman sevmeyeceğini biliyorum. Beni sevmeyeceksin, ama kime, nereye gidersen git; hep ardına bakıp "hala beni seviyor mu?" diye bakacaksın. Çünkü, kimse seni böyle sevmedi, sevemeyecek. Biliyorsun..
23 Eylül 2013 Pazartesi
en kötü kararlardan betermiş kararsızlık.
yapamıyorum,bıktım diyorum. needenini anlatamıyorum. ya bak nası bişey biliyo musun? elma konusu mesela. çok belirsiz. ben onu seviyorum. şu an konuşuyoruz evet. ama ben böyle istemiyorum. elmayı seviyorum. hala resmini görsem midem ağzıma geliyo. ama beklediğim bu değildi. benim yeni birine çok ihtiyacım var. kendimden kaçınca sığınabileceğim birine. beni her şeyimle kabul edecek birine. benim sabıra ihtiyacım var. ama zamanım kalmadı artık. nolur yardım et Allahım.
6 Eylül 2013 Cuma
8 Haziran 2013 Cumartesi
Ama en önemlisi iyi ki onu sevmişim diyebilmek sanırım.
Ve ben Elmayı sevdiğime hiç pişman olmadım. Öyle tatlıydı ki. Beyaz tişörtü vardı üstünde. Sol omzu pembe boya olmuştu. Aradım önce gizliden. Alo, sen kimsin dedi. Nerdesin dedim. Sen kimsin dedi tekrardan. Seninle bişey konuşmam gerek dedim. Tamam kim olduğunu söyle belki o zaman konuşabiliriz dedi. NErdesin söyle dedim. Okuldayım dedi. Bekle geliyorum dedim. Tamam dedi. Kapadık. Benim elim ayağım titriyo tabi. Ne bok yiyeceğimi şarşırdım. Okulda aradım biraz ama yoktu. .Veya yanında Koca vardı. O da vedalaşmaya gelmişti. Ayrılmadı Elmanın yanından. Bense cesaret edemedim. Bekledim biraz. Sonra aradım. Kantine gel dedim. Bak baak. Cesarete bak. Neyse. GEldi kantine. Söyledim işte. Kasma kendini dedi. Aptal dedim içimden. Yüzüne bakamadım. O kadar rahatlatıyodu ki beni. Size anlatamam. Yaa öyle işte giderken elimi sıktı. Sonra da gitti zaten. Bi daha göremiycem sanırım.
22 Mayıs 2013 Çarşamba
Rusum. Doğum günün kutlu olsun.
Rusum. Sarışınım. İyi ki doğmuşun. İyi ki hatice teyse fırtlatmış sheni.s.s uf neyse. seni 2 yıldır tanıyorum. Canımın içisin sen. Ananas da, Tıp da, Mumiga da öyle. Ama olmadı kardeşim. Yaptığın, dediklerin olmadı. Ben seni en çok dinleyen bendim. Sen de bilirsin bunu. Sen ağlarken gözleri dolan bendim. Ama haketmedim kanka. Yaptıklarını haketmedim. Zaten sıçtığımın hayatında böylesine yalnızken, seninde, seninle birlikte ananas ve tıp'ın gitmesine dayanamazdım. Sesimi çıkarmadım gene bak? Kırdım mı snei? Gelip özür dilemeni bekledim mi? İçim acıdı sen ağlayınca. yine ben üzülürüm sana bişey olursa dırırırım -.- Neyse. Sana öfkem yok ama kırgınlığım hiç geçmeyecek. Bitmiycek kızgınlığım. Çünkü sen benim en derinimdekiydin. Her neyse. Sen pişman olmayı bırak, farkında bile değilsin bnim. Kendi dertlerine o kadar sarılmışın ki hissetmiyosun beni. Neyse canımın içi iyi ki doğmuşun. Seni hep sevicem. Neysem öptüm canısı :* Bunu ne zaman okursun bilemem ama iyi ki yanımdaydın.
ben istemez miyim rusum'a yakın olmayı?
o benim rusum değil gibi artık. doğum gününde mesaj yazasım gelmiyo. kızgınım ona. çok kırgınım. ama anlamıyo. haberi yok. kolay sanıyo. ona yapsam sıçardı ağzıma.
elma gel. sensiz olmuyo.
içimdekileri taşıyamıyorum artık. bilmiyorum ya. anlamıyolar beni, dinlemiyolar. ben millete vaaz vermekten sıkıldım. herkesi dinlemekten, dertleriyle üzülmekten sıkıldım. çünkü onlar beni dinlemediler. anlamadılar. üzülmediler benimle.
Bayan Maden ; ebeni siksinler.
amınakoduğumun oruspu çocuğu maden. niye uğraşıyonuz benimlen ya. sikcem artık. lan ben elmaya bi kere bile selam dememişken bu düşmanlık ney ? neyim var lan uğraşılcak?
elma'm olman sana çok yakıştı.
Sonra seni gördüm işte. Çıldırmak üzereyken çıldırırcasına aşık oldum. Adına büründü tüm kelimeler. Güzel sıfatı taşıyan bütün nesneleri tamladın, tamamladın kendini içimdeki boşluklara. Ve şunuda bilmeni isterim ki; sevdiğim sıfatı en çok sana yakıştı.
evet yanlış duymadınız. elmayla sevgilisi ayrıldı.
ayrılmışlarr :OOO ben karadenize geziye gitmiştim o zaman öğrendim. hataa bu kız başkasıyla çıkıyomuş 1 haftadır. Allah'ın salağı ya. attan inip eşeğe bindi resmen.
sevgilinle ayrıldın. ama ben hala iyi değilim.
İyi değilim. Hem de hiç değilim. Sensiz tam anlamıyla bok gibiyim. Her şeye gülüyorum. Tutamıyorum kendimi. Alev alıyor yanaklarımı, al al oluveriyor. Sonra göz yaşlarım akıyor, durduramıyorum.
Kalbimi söküp alsalar yaşayabilir miyim ki? Nereye kadar dayanabilirim ben böyle?
Kafa dinlemek, seni istemek, seni özlemek. Daha çok yemek yiyip “İyiyim ben yaaee” imajını takınmak. Hıı çok mutluyum. Nah mutluyum.
Bir insan nasıl olur da bağlanabilir ki bu kadar? Nasıl alışabilir ki hemencicik?
Gidince nasıl yıkılır bir insan? Nasıl böyle yüzlerce parçaya bölünür?
Kaçıp gitmem gerek bu şehirden.
Ve tekrar soracak olursan, ben iyi değilim. Hiç değilim.
11 Mayıs 2013 Cumartesi
pişman mıyım? hayır
Çünkü ben şu soktuğumun hayatında senin gibi bi piçe aşık olarak kendi hayatımı siktim.
MIŞ GİBİ YAPTIM BEN
güçlüymüş gibi, hiç canım yanmazmış gibi, yaşıyormuş gibi, siklemiyomuş gibi, duygusuzmuşum gibi.
en önemlisi elmayı sevmiyorMUŞ gibi.
en önemlisi elmayı sevmiyorMUŞ gibi.
3 Mayıs 2013 Cuma
çünkü her şey üst üste gelir.
ananasın bildiği ama benim bilmediğim bi sevgilim var. birinden duymuş. hatta sevgilimin adı OĞUZHANMIŞŞŞŞ ayıqss.d.d
hani bana tavuk derdi ya :(
sayın vosvos whatsapp'a "seni özledim tavuk :(" yazmış. yazmak istiyosan yaz. hayat gururun kadar uzun değil.
10 Nisan 2013 Çarşamba
ÜZGÜNÜM AMA ELMADAN BAŞKA OLAMIYCAK ♥ işte bu yüzden kendimi de sikiyim
vosvosla ne kadar mutlu olsamda kimse elma kadar olamıycak.
2 Nisan 2013 Salı
1 Nisan 2013 Pazartesi
Ağzına sıçayım, yutkunama emi.
evet vosvos var ama mutsuzum. bi kere kalp hastasıymışım bla bla bla. beni geçiyorum Rus'unki buna trip atıyo. Cevap yazmıyo filan. Ya amına koyum senin piç. Kız snein aşkından ölüyo. Bi yere giderken sana haber vermedi diye ne bok yemeye silersin Rusu?
31 Mart 2013 Pazar
Biliyor musun, yoruldum. Sen gittiğinden beri daha da çok. Sahi nereye kayboldun hiç bilmiyorum. Bir akşamın üzerinden geçmiştik. Işıklar yanmıştı, biz karanlıktaydık. Sonra kaçmıştık ve ayaklarımızı denize uzatmıştık. Tekrar tekrar sormuştun bana. Hiç mi demiştin, hiç mi, hiç mi, hiç mi? Arada bir denize dalmıştık, bizim gibi durduğu yerde duran, sallanan denize. Söylenecek ne çok şey vardı. Susmuştuk. Keşke o zaman gökyüzü yıldızlarından başlayıp parçalansaydı. Keşke o zaman devamı gelecek zannettiğimiz bir son olmasaydı. Ya da şimdi, sonsuzluk hissinin arkasına gizlenmiş bir son gibi sürekli canımızı acıtmasaydı. Ya da canımı. Sahi nereye kayboldun hiç bilmiyorum. Aradım seni. Bulamadığım her yerde, bulamayacağım. Seni senin bile varlığını unuttuğun yerlere sordum. Anlatsam gülersin. Şapşallığıma sarılırsın belki. Kendine kızarsın, sonra biraz benden kaçarsın. Uzaklara gidersin yine. Yine yorulurum. Yalnızlığımda, mutsuzluğumda, sensiz. Çünkü denize karşı mutsuzluklarımızı uzatırken aslında düşünüyordum da… Yok, düşünmüyordum. Ani bir başlangıca gitti aklım. O bir düşünce değil bir anıydı. Bir bardak çayın yanında, mutsuzluklarımız beraber başka bir şey olmuştu. Başka, adı başka, hali vakti. Sahi nereye kayboldun hiç bilmiyorum. Canın mı sıkıldı, benden mi sıkıldın, bir yere mi gittin, nereye gittin, bir şey mi geldi başına bilmiyorum. Soramıyorum da. Ve anlatamıyorum da. Hiç mi diyemiyorum, hiç mi, hiç mi, hiç mi. “En çok ve en uzun sana inandım.” diye yazmış Tezer Özlü mektuplarından birinde. Bazen ben de mektuplar yazıyorum, ama yollayamıyorum. Neden diyorum, nereye diyorum, kime diyorum. Ve bulamıyorum. Ve gözüm takılıyor, ve kulaklarımda çınlıyor, ve içimi yiyor, bitiriyor beni. Hiç diyorum.Hiç.
Olmuyor değil mi? Bir yerden sonra bir şeyler fazla geliyor. Acıların, üzüntülerin, kalp kırıklıkların ağır basıyor. Dayanamıyorsun. Bu sevginin altında eziliyorsun, günden güne ve yavaş yavaş kayıp gidiyor ellerinde o. En kötüsü de dur diyemiyorsun çünkü biliyorsun dönmeyeceğini. Sana "onu göndermemeliydin" demiycem. Gitmek istemese bi yolunu bulup gitmezdi. Ne olursa olsun katlanırdı acılara. Bundan önce de acılar çekmişti, ona katlanan buna da katlanırdı. Çok mu yoruldu yoksa? Hiç mi gücü kalmamıştı? Belki de evet güçsüzdü. O bu noktada haklıydı. Senden beklediği sadece birazcık destekti belki de. Belki biraz sevgi, belki biraz umut, belki bir yudum su. Peki ya sen kimdin onun hayatında? Yıllarca arayıp bulduğu mu yoksa sevgiyi ararken seni bulup sevdiği mi? İlkiyse gitmez zaten eğer ikincisiyse yani sen o birini sevmek isterken sen çıktıysan karşına tutamazsın, uğraşma bile. Hem de ilk fırsatta gider. Nasıl mı? En ufak bi bahaneyle. Tabi bu sana göre ufak bir bahane. "Yoruldum artık", "Dayanamıyorum, olmuyor, yapamıyoruz", "Ara verelim", Bu böyle uzak gider. Bunlar ayrılık sebebi değildir ki, olamaz. Onun sen geldiğinden beri kafasında kurduğu senaryolardır bu. Bilirsin insanlar yeri geldiğinde profesyonel oyuncu olabilirler. Ya da profesyonel yalancı desem daha mantıklı olur. Hayat bir sahne gibidir değil mi? Girerler, rollerini oynarlar ve geriye bakmadan çıkarlar sahneden. Sen sadece izleyicisindir. Bak şimdi perde kapandı. Şimdi senin yapmak gereken alkışlamak ve bu oyunun diğer perdesini beklemek. Unutma sen sadece izleyicisin. Ve bir gün bu oyun bitecek. O günü beklemekten başka hiçbir çaren yok.
bitiyosun içimde amınakoyum!
Sanırım gidiyo artık aklımdan Elma. her sabah uyandığımda aklıma gelmiyo. Her nefesimde adını hissetmiyorum. Yatarken onu düşünüp hayal kuramıyorum.
22 Mart 2013 Cuma
işte ben buna bugün küstüm. ben bununla buluşacaktım ama dersaneyle bi yere gidicekmişiz. o da iptal oldu şimdi. buluşalım diye Tıp'ı ve Martı'yı ayarttım ama bu salak arkadaşlarına söz vermişmiş. Bok ye Vosvos. Yaptığın oluyo mu ha oluyo muu :( İşte ben buna cevap yazmıyorum falan yani bildiğiniz tribin anasını ağlattım. Ayy buda radyodan şarkı yollamış banaa. Bide 'bari radyoyu aç' diye mesaj atmış. Yeriiim :D Ben tabi hemen açytım. Bedende tuh yokken çalıyoduu :D Ben bi sevindirik oldum anlatamam :D
vosvos -.-
Selaam. uzun zamandır giremiyorum malum yazılı haftası. işte bu arada neler olduu neleeer. hayatıma tıp ve onun sevgilisi martı sayesinde biri girdi. ben ilk elma diye öölüyodum ama bi değişik. bu konuştukça kendine bağlıyo sanki.
15 Mart 2013 Cuma
ühühüh :(
Bu sene çok çalışıcam (YATTI). Bu gece sabahlıycam (UYUDU). Para biriktiricem (SAÇTI). Alp er tunga (ÖLDÜ). Issız acun (KALDI)
elmacığım, herbişeyim, sana girsin hepsi ♥
sen bana değilde başka kızlara yazıyosun ya; parmağının değdiği tuşlar, onu karaktere çeviren o 2 milyarlık telefonun, o karakterleri mesaja çevirip ileten operatör ve bi o kadar baz istasyonu son olarak da şu uzayda fink atan uydu var ya sana bu imkanı sağlayan onunda en küçük antenine kadar sana girsin sevdiceğim ♥
Bi gün gideceğini biliyorum ama yine de gel ♥
Sana kızgın değilim kırgında. Bitmesi gerekiyormuş ve bitti hepsi bu. Üzülmedim değil, hala canım nasıl yanıyor bilemezsin. Biliyorum ki böylesine derin bir acının nedeni; Tarifsiz bir mutluluğun bitmesiydi. Hayatıma uğradığın için teşekkür ederim.
14 Mart 2013 Perşembe
yazar burada benden bahsediyor :(
Öyle kızlar var ki; bir bekledikleri olduğu için başka erkeklere umut vermiyorlar. Bence onlar koruma altına alınmalı, fazla kalmadı onlardan..
her gün bunun için söz veriyorum kendime.
Evet, değiştim. Eskisi gibi iyi biri değilim. Çünkü birşeylere αlıştıktαn sonrα, kαybetmekten yoruldum. Güvenim yok kimseye ve sırlαrımıdα söyleyemiyorum. Çünkü her sαhte gülücüğün αrkαsındα sαklαnmış bir kαlleşlik vαr ! İnsαnlαrdαn uzαklαşmαyα çαlışıyorum. Çünkü en nihαyetinde hepsi bırαkıp gidecek, hepsi.Evet, değiştim. Çünkü fαrk ettim ki, kαileye αlmαm gereken tek kişi kendim olmαlıyım, sαdece kendim. Ben öyle yαpmıyorum işte, herkesi düşünüyorum.Artık benim için kendim vαrım , bi gün pişmαn olursαnız ,O gün yine ben kendim olαcαğım.
13 Mart 2013 Çarşamba
erkek adama yakışır mı ?
'değmezmiş' demek istemiyorum. zaten ben demem de. ama arkadaşlarımın demesine izin verme. piç piç hareketleri bırak.
ben rastlamadım daha. ama var. inanıyorum. zorundayım.
her zaman bi umut vardır, belki sende yok, belki burda yok ama bir yerde birilerinde mutlaka vardır.
9 Mart 2013 Cumartesi
8 Mart 2013 Cuma
Oysa ben sadece beni sevmeni istedim.
Bir kız ne ister biliyor musun? İlgi ister, sevgi ister, kıskançlık ister, sahiplenmek ister, annesine annem diye hitap edilmesini ister, vosvos ister, nutella ister, çiğköfte de isteyebilir, mantı ister, lahmacun ister, o yediklerinden sonra aynı kiloda kalmak ister, sarılmak ister, sevdiğini koklamak ister, ağladığı zaman ''kimse yoksa ben varım lan'' cümlesini duymak ister, üzüntü yerine sevinçten ağlamak ister, sürpiz ister, mutlu olmak ister, çılgınlık istersen, saygı ister, karakter ister, güzel sevgi cümleleri ister, sevgilisinin yeri geldiği zaman en yakın arkadaşı olmasını ister, burnunun öpülmesini ister, bırakılmamak ister. İster de ister.
Özetle; adını duyduğum yerde yüzümde bir yumruk ve sana benzeyen herkes anlamsız bir karın ağrısı artık.
yarın doğum gününn. ama yokum yanında. nerede kimlerle olacaksın kim bilir... Baktığım her yerde seni görüyorum ben. Hatırlıyo musun geçen yıl başkanlık seçimlerine aday olmuştun. Oy toplamaya bile gelmemiştin. Zaten kızlar seni görünce herkesin dibi düşmüştü. Ben o aralar farkında değildim, sana bu denli aşık olacağımı hissedemezdim bile. Seni her gördüğümde yüreğim ağzıma geliyodu. Hala da öyle. Neyse işte ben pek takmıyodum seni. Ama bu yıl. Bu yıl çok farklıydı her şey. Ben seni sevdim Elma. Ben seni çok sevdim. Haberin yok belki. Ama ben senin için ağlıyorum. Çok ağlıyorum. YArın yanında olmak için vazgeçebilirdim bi çok şeyden. Ama senin için her şey güzeellik *mına koyayım.
Benden Ananas'a gelsin :((
Bakıyorsun ki, ona dair sende olan her şey sadece alışkanlık. Sevgi bitmiş, aşk bitmiş, huzur gitmiş.. Söyleme hala sevdiğini falan, zırvalama ağzında onu unutamadığına dair cümleleri; biliyorsun, unuttun. Zor olmadı. Olmayacaktı, biliyordun. Uzaktı. Gözünün önünde olmadığı için zorlamayacaktı. Yanmayacaktı canın, acımayacaktı içinde bir yerler, yazdıklarını üzerine alınmayacaktın, her şarkı sana onu anımsatmayacaktı, gülerken aklından geçmeyecekti, sabah kalktığında mesaj atma hissi duymayacaktın, özlemeyecektin onu, fotoğraflarına bakıp okşamayacaktın ekranı hiçe sayıp yanaklarını, ağlamayacaktın onun için, sinirini başkalarından çıkarmayacaktın, ismi geçtiğinde içinde bir şeyler harekete geçmeyecekti, olmayacaktı yazdığın yazılar ona. Tamam olacaktı hepsi ama atlatacaktın zamanla. Atlatıyorsun değil mi ? İster istemez unutuyorsun, çünkü hatırlatacak hiçbir şey yapmıyor. Hayatında bir başkasının olduğunu düşünüyorsun, belki de eminsin, kendine yediremiyorsun. Canın acıyor değil mi ? Geçecek. Yemin ederim atlatacaksın. Hıçkıra hıçkıra ağladığın tüm gecelerin hesabını haykıra haykıra gülerek ödeyeceksin. Yemin ederim böyle olacak. Söz veriyorum. Düzeleceksin. Yanında olmayacak o ayrı. Hissizleşeceksin gittikçe, hissizleşmiş de olabilirsin, kim bilir. Aynalar ne kadar itici geliyor değil mi? İnsanlara uyuz oluyorsun. Çünkü ne halde olduğunu gram düşünmüyorlar, seni düşünüyorlar ancak akıllar başka yerlerde. Gülümsüyorsun onlara, yalandan. Geçecek. Zor olacak ama geçecek. Yazmak artık rahatlatmıyor olsa gerek, can yakıyor. Sahi, canın zerre umrunda mı acaba? Düşünüyor mu seni? “Acaba benim kadar onun da canı yanıyor mudur” diye soruyorsan kendine, geçmiş olsun. Resmen unutmamak için direniyorsun. Nafile. İstesen de, istemesen de unutacaksın. Çünkü alışıyorsun. Elinde olmadan, sadece hayatında yeni biri olmadığı için üzüleceksin. Sorduklarında söyleyeceğin bir O olduğu için. Gerçi hayatında biri olsun da istemeyeceksin, iğreneceksin bir süre onlardan. Sana ilgi gösteren herkese “siktir git, sen de canımı yakacaksın biliyorum” gözüyle bakacaksın. Yakacak. O da böyle yapmıştı. Önce yaralarını sardı, yanında oldu, seni dinledi, kendine güvendirdi, sevdirdi, bağladı, sonra da o siktiğimin yaralarını yeniden kanattı. “Şimdi ne yapıyordur acaba ? Uyuyor mudur, karnı aç mıdır, özlemiş midir biraz da olsa ?” sorularından vazgeç. Onun adı geçtiğinde “beni ilgilendirmiyor artık” demeyi öğren. O güzelim şarkıların içine onu koyarak kendine eziyet etme. Ağlama sakın. O ağlamıyor, gülüyordur büyük ihtimal. Ya da bir başkasına yazıyordur, belki de tuvalette. Uyuyor da olabilir, ama emin ol ağlamıyor. Sakın ağlama. Sakın. Hiç haketmiyor.
6 Mart 2013 Çarşamba
gelmeden gitmeyi öğrettiğin için tiksiniyorum senden.
Sana verdiğim değeri hak etmiyorsun.Bunu bile bile değer veriyorum sana.Tüm yollar
sana çıkıyor ya;
işte bundan nefret ediyorum..
Nefret aşkın yarısı derler ya;
senden de..
gidişlerinden de nefret ediyorum..
Sana kırmızı çok yakışıyor, siyah da, ben de.
Neyi kazandığın önemli değil. 3 gün sonra doğum günün. Yanında yokum Elma. Yanında olmalıydım. Böyle minik minik kağıtlar hazırlardım sana. Seni ne kadar sevdiğimi anlatan. Sonra sen yokken sana çektiğim videolar var. Onları izleyip gülerdik. Günlüğümü okuturdum sana. Her sayfası buram buram sen kokuyor. Sayfaları çevirdikçe kağıttan sen akıyor. Her satır adınla başlıyor. Ben sana karıştım, haberin olmadan.
17 görünebilirim ama aslında 40-50 falanım :D
Herşey yaş değil. Yaş sadece bir sayı. Sen bir insanın neler yaşadığını bilemezsin. Ne kadar olgunlaştığını da.
Kandırma kendini, geçmeyecek.
Ağlama.Sakin görün.Ağlama.Ellerini sık.Ağlama.Nefes al.Dinleme söylenenleri.Ağlama sakın.Düşünme hiç bir şey.Ağlamayacaksın.Güçlüsün sen.Ağlama.Git oradan arkana bakmadan kaç.Sen korkak değilsin.Kalbini dinleme.Bileğine dokunma nabzını hissetme.Ağlama.Geçecek.
Baazen de kimse beni anlamak istemiyo.
Sebepsiz moral bozukluğu diye bir şey yok aslında. Sebebi var, ama bunu anlatamıyoruz. Çünkü çevremizde bizi gerçekten anlayabilecek kimse yok.
3 Mart 2013 Pazar
Bugün Elmayla sevgilisini gördüm. Emirle Feriha gibi olmuşlar. O ne öyle orantısız boy. Hiç de yakışmamışlar. Elma daha iyilerine layık. Hem beni görünce dönüp arksına baktı. Her şeyin farkında artık. Her zaman karşılaşır mı ya bi insan. Belki de bu kadar çok karşıma çıkmasaydı unutmuştum onu. Kim bilir? Ben bilemem. :(
2 Mart 2013 Cumartesi
Evet düşebilirim, itebilirler beni. Ama ben biliyorum ki kardeşilerim bırakmaz beni. Biliyorum her an benleler. Mesela Rus. Salak salak tavırlarına gülmekten ölsem bile beni güldürmek için kendini mahveder. Sonraa Ananaas. Ananas çok farklı. Yani böyle onu tanımadan aynı şeyleri hissettiğin insanlar olur ya, aynen öyle. Tıp ayrı bi dünya. Sevgilisi için ölür o. Daha çocuk gibi. En ufak bişeye alınır. Bide Mumiga vaar. O en uzun süredir yanımda olan. Diğerleriyle önceden kavgalıydım ne salağım. Neyse işte Mumiga geçen ağladı. Beni kaybetmekten korktuğu için ağladı. Ağladıkça içim parçalandı. Seviyorum onları. Tek dayanaklarım benim.
Mumiga,Rus,Ananas ve Tıp. Size sesleniyoorum :(
Moralim bozukken beni zorla güldürmeye çalışanları ısırmak serbest olmalı.
boş bulduğun kucağa oturmayacaksın bayan dudak.
Geçen Elma, Dudağı kantine yollamış. Benim önümdeydi. Elma da Karam Gurmaye bayılır. o da 1 tane kalmış. Salak dudak bana bakarak 'neyse zaten elmamın karama ihtiyacı yok' diyo. karam nimet olmasa sana girsin diycem gerizekalı.
Elimde olsaydı, değişmezdim.
Bazen o kadar yalnızım ki. Aslında değilim. Yanımda, bi telefon uzağımda o kadar çok insan var. Onları hissetmeme rağmen yalnızım. İçimdeki sıkıntının adını ‘o’ koyduğumdan beri bu haldeyim. Ne kadar insan olursa olsun, ihtiyacınız olan tek bir insan olmadığında her şey biraz eksik, biraz yarım, biraz da tatsız oluyor. Tam anlamıyla mutlu olunamıyor mesela. O da olsaydı böyle böyle olurdu diye düşünülüyor.Karar vermek o kadar zor ki. Daha beklemeli miyim, yoksa artık umursamamalı mıyım bilmiyorum. Onu kıskanamıyorum, nefret edemiyorum, sevemiyorum, artık özleyemiyorum. İçim bomboş resmen. Öyle boş ki. Neden ağlıyorsun dediklerinde verecek bir cevabım yok. Bir şey yaptığımda ama neden diye sorduklarında gösterecek bir sebebim yok. O eksik ya işte. Ben çok değiştim.
Dün sarhoşken söyledim bugün ayıkken dinlee.
Sana hiç yalan söylemedim.
Hiç değişmedim.
Eğer memnun değilsen, yani sana yetmiyorsam siktirip gidersin.
Hiç değişmedim.
Eğer memnun değilsen, yani sana yetmiyorsam siktirip gidersin.
25 Şubat 2013 Pazartesi
olmayınca olduracaksın arkadaş.
seninle zaman arasında sıkışıp kaldığımı hissediyorum. zaman geçtikçe o sıkışma azalmıyor ama artmıyor da. sadece şekil değiştiriyor. “seninle” zaman arasında sıkışıp kalmak vardı. böyle bitmeyen öğle arası, yüzyıl süren uyku hali gibi. hep güzel zamanlar. zamanın bana hükmettiği algısını azaltan şeyler. yani umurumda olmaması gibi daha çok. zamana kafa tutar gibi de değil.”ne yaparsan yap” der gibi. böyle şeyler olmadı. ben seninle zaman arasında sıkışıp kaldım. ve zamanın akıp gidiyor olması bir işe yaramıyor. ve zamanın geri alınamıyor olması bir işe yaramıyor. seninle ilgili hiçbir şey de hiçbir işe yaramıyor. çünkü bu zamanın baskın olduğu bir mevzu. ve ben zamanı senden daha iyi tanıyorum. senin zamanı benden az tanıman gibi değil benim seni tanımamam gibi bir şey. pek bir önemi yok, ikiniz de piçlik yapıyorsunuz işte.
İlk doğduğun da sana içerisinde nasıl boyanacağının gösterilmediği sadece genel hatlarıyla çizilmiş resimlerin olduğu bi kitap verirler.
Hayat.
Evet, hayat. Hangi renk boya kalemlerini kullanacağına, hangi sayfada ki hangi resmi boyayacağına ve ne kadarını boyayacağına sen karar vereceksin. Ve sonuçta sen nasıl istediysen hayatın o şekilde şekillenecek. Sen hayat kitabını boyadıkça, kaderin oluşacak. Yani gördüğün gibi her şey senin elinde. Hayatın tamamlandığında ise, o boyalı resimlerin birer kopyaları hemen yanı başındaki sayfalara kopyalanacakk. İşte bu kader.
Hayat.
Evet, hayat. Hangi renk boya kalemlerini kullanacağına, hangi sayfada ki hangi resmi boyayacağına ve ne kadarını boyayacağına sen karar vereceksin. Ve sonuçta sen nasıl istediysen hayatın o şekilde şekillenecek. Sen hayat kitabını boyadıkça, kaderin oluşacak. Yani gördüğün gibi her şey senin elinde. Hayatın tamamlandığında ise, o boyalı resimlerin birer kopyaları hemen yanı başındaki sayfalara kopyalanacakk. İşte bu kader.
aşk insanı aptal ediyor.
Umarım ayakların üşüyodur.
Umarım gece üstünden battaniyen düşer.
Üşüye üşüye uyanırsın da, sarılacak birini araken bulursun kendini...
Umarım gece üstünden battaniyen düşer.
Üşüye üşüye uyanırsın da, sarılacak birini araken bulursun kendini...
bensiz mutlu olmanı istemiyorum. onu seviyosan seni unutmama izin ver elma.
ne kadar zaman geçtiğini biliyor musun? hiç düşündüm mü mesela? bunu mu düşünecek durumdayım diye sorabilirsin hak veririm aslına bakarsan ama bu sorum şimdi için değil zaten. bunlar olmadan önce. ne kadar zaman geçmişti? ya da onu geçtim hiç aklına gelmiş miydim mesela?
buz gibi bir akşamdan sonra kesilen nefesimi biliyor muydun? ve o günden sonra doğru düzgün nefes alamadığımı?
her gece rüyalarıma uğradığını biliyor muydun? o günden sonra ne zaman bu lanet gözlerimi kapatsam rüyamda seni gördüğümü? saat fark etmeksizin hem de. ve o günlerden sonra uyumaktan da nefret ettiğimi?
sonra bir gün arabanın altında kalacaktım. karşıdan karşıya geçerken etrafıma bakmadan bodoslama yola dalmanın zararları… inanır mısın adamın ne söylediğini bile duymadım. sadece o anda neden bana çarpmadın ki diye geçirdim içimden. bilincimi kapatırsam her şey daha iyi olur zannettim o anda ama sonra rüyalar geldi aklıma.
alkole de ara vermiştim. ama bu konuda da en son hatırladığım gözlerimin açılan çeşmesiydi. o günden sonra da bir an olsun durmadı da zaten. yalan yok ya hala akmaya devam ediyor işte.
söz vermiştim aslında. bir daha bu kadar kötü hissetmemek için kendime. kıyametin kopacağını düşündükleri gün her şey yolundaydı. kimse için değil ama benim için o anda kıyamet kopsa daha az şaşırtıcı olurdu. kendime verdiğim sözü bile tutamıyorum şu anda. ama öğrendim ki duygularımın açma kapama düğmesi yokmuş.
sensiz geçen hiçbir dakikam iyi geçmedi. düşüncelerle, gözyaşlarıyla, kendi kendime konuşarak ve okuduğum kitapta bile seni bularak. onca kitabın arasından seni bulunca daha kitap okuyabilir miyim onu bile bilmiyorum işte.
şu anda yaşadığım hayatta olan her şeyin, her olayın gerçek olmasına inanmak istiyorum. ama içimde bir taraf senin burada bu yazıyı okuduğunu biliyor. içimde bir taraf her şeyin bittiğini biliyor. içimde bir taraf bundan sonra hayatıma devam etmem gerektiğini biliyor. ama tek bir baskın taraf her şeyi ve herkesi susturup kendi bildiği yoldan devam ediyor ve beni de o yola sürüklüyor.
ben bu yazıyı sana yazdım. bir daha yazmamaya söz vermeme rağmen. senden tek bir isteğim var. eğer bu yazıyı bir şekilde okuyorsan, bir şekilde okuyacak olursan veya buradaysan, bana sadece “buradayım” de. fazlası değil. ondan sonra hayatından da çıkar giderim bir daha rahatsız da etmem söz veriyorum sana.
bunun olmasına çok ihtiyacım var. çünkü artık ben yoruldum. çünkü artık ben dayanamıyorum. elim yüreğimde yaşamak çok yorucu. sana bir şey olacağını düşünerek yaşamak çok yorucu. ben artık yoruldum açmazlarda kalmaktan… koca bir şehir bana seni hatırlatsın önemli değil. onunla yaşayabilirim ama bu şekilde yaşamaktan gerçekten yoruldum. ve sanırım duyacağım o sözcükten sonra da her şeye olduğu gibi kendime de bir veda vakti hazırlamam gerek. sevdiğim, üzerinde çok çalıştığım o eski ben artık o saatten sonra gitmek zorunda.
ben bu yazıyı sana yazdım rüyalarımın mimarı. bu kadar beklemişken tek bir sözcüğü hak ederek. 1 gün sonra o sözcüğü duysam da duymasam da eski benle beraber bu yazı da kendini imha edecektir. mutlulukla kalasın…
buz gibi bir akşamdan sonra kesilen nefesimi biliyor muydun? ve o günden sonra doğru düzgün nefes alamadığımı?
her gece rüyalarıma uğradığını biliyor muydun? o günden sonra ne zaman bu lanet gözlerimi kapatsam rüyamda seni gördüğümü? saat fark etmeksizin hem de. ve o günlerden sonra uyumaktan da nefret ettiğimi?
sonra bir gün arabanın altında kalacaktım. karşıdan karşıya geçerken etrafıma bakmadan bodoslama yola dalmanın zararları… inanır mısın adamın ne söylediğini bile duymadım. sadece o anda neden bana çarpmadın ki diye geçirdim içimden. bilincimi kapatırsam her şey daha iyi olur zannettim o anda ama sonra rüyalar geldi aklıma.
alkole de ara vermiştim. ama bu konuda da en son hatırladığım gözlerimin açılan çeşmesiydi. o günden sonra da bir an olsun durmadı da zaten. yalan yok ya hala akmaya devam ediyor işte.
söz vermiştim aslında. bir daha bu kadar kötü hissetmemek için kendime. kıyametin kopacağını düşündükleri gün her şey yolundaydı. kimse için değil ama benim için o anda kıyamet kopsa daha az şaşırtıcı olurdu. kendime verdiğim sözü bile tutamıyorum şu anda. ama öğrendim ki duygularımın açma kapama düğmesi yokmuş.
sensiz geçen hiçbir dakikam iyi geçmedi. düşüncelerle, gözyaşlarıyla, kendi kendime konuşarak ve okuduğum kitapta bile seni bularak. onca kitabın arasından seni bulunca daha kitap okuyabilir miyim onu bile bilmiyorum işte.
şu anda yaşadığım hayatta olan her şeyin, her olayın gerçek olmasına inanmak istiyorum. ama içimde bir taraf senin burada bu yazıyı okuduğunu biliyor. içimde bir taraf her şeyin bittiğini biliyor. içimde bir taraf bundan sonra hayatıma devam etmem gerektiğini biliyor. ama tek bir baskın taraf her şeyi ve herkesi susturup kendi bildiği yoldan devam ediyor ve beni de o yola sürüklüyor.
ben bu yazıyı sana yazdım. bir daha yazmamaya söz vermeme rağmen. senden tek bir isteğim var. eğer bu yazıyı bir şekilde okuyorsan, bir şekilde okuyacak olursan veya buradaysan, bana sadece “buradayım” de. fazlası değil. ondan sonra hayatından da çıkar giderim bir daha rahatsız da etmem söz veriyorum sana.
bunun olmasına çok ihtiyacım var. çünkü artık ben yoruldum. çünkü artık ben dayanamıyorum. elim yüreğimde yaşamak çok yorucu. sana bir şey olacağını düşünerek yaşamak çok yorucu. ben artık yoruldum açmazlarda kalmaktan… koca bir şehir bana seni hatırlatsın önemli değil. onunla yaşayabilirim ama bu şekilde yaşamaktan gerçekten yoruldum. ve sanırım duyacağım o sözcükten sonra da her şeye olduğu gibi kendime de bir veda vakti hazırlamam gerek. sevdiğim, üzerinde çok çalıştığım o eski ben artık o saatten sonra gitmek zorunda.
ben bu yazıyı sana yazdım rüyalarımın mimarı. bu kadar beklemişken tek bir sözcüğü hak ederek. 1 gün sonra o sözcüğü duysam da duymasam da eski benle beraber bu yazı da kendini imha edecektir. mutlulukla kalasın…
ve hayat benim için genelde Cem Adrian.
beklemek ışığı hiç duymayan birine, dünyanın en güzel şarkısını söylemek kadar anlamsız.
oksijen israfı.
büyük kararlar aldığında yanında değil de karşında olur insanlar. yardımcı olmak yerine engel koyarlar. belki farkında olmadan ama anlamazlar insanlar. çünkü benciller. bazen öyleleriyle karşılaştığımda kendime insan demekten utanıyorum.
hala eksiklik var.
bazen nefesin kesiliyo. yaşam duruyo. kimsenin seni anlamadığını hissediyosun. eve geliyosun. ağlıyosun. ağladıkça kötüleşiyosun. ağlamak insanı açar derler ya. işlemiyo o sana. o lafın amına koymak istiyosun. yazmak istiyosun. veya bağırmak. duvara dönüyosun. boş boş bakıyosun. bağıramıyosun. için parçalanıyo ama susuyosun. çünkü sen hep susarsın dimi? çünkü sen hep iyi olmak istedin dimi? sakın olma. iyilik denen şey sadece kötülüğün yokluğundan ibaret.
ne bok yiyeceğimi de.
bi süre sonra seni kimsenin anlamadığını farkediyosun. hiç kimsenin. iyi olduğunu,geçmişte kıymetini bilemediklerini söyleyen insanlar falan filan. ne dediğimi bile bilmiyorum.
24 Şubat 2013 Pazar
farkında götüne girsin. gittikçe sıradanlaştın. git git biraz daha uzaklaş.
Neden sen biliyo musun elma? Çünkü farklıydın. Kalbimde ritim değişmesine, sesimin titremesine, saçma sapan gülümsememe neden oluyodun, farklıydı.
canımı yakan tam da bu işte.
yağmur damlalarının birbirine asla değmemesi gibiyiz sanırım. yollarımız aynı olsa da sana hiç kavuşamayacağım.
mumiga,rus,ananas ve tıp yüzünden oluyo bunlar :O
geçen yine kızlarla toplandık. hepimizin elinde telefon. nasıı eğleniyoruz nasıı anlatamam.
Çıksaydın derdim yani bunu. Valla.
Sonra sen çıktın karşıma ve dedim ki 'ALLAH yapılan iyiliklerin mükafatını bazen cennete bırakmıyor.'
Sadece ağla.
Tuvalette ağla, ağla ama gece yattığında ağla, banyoya girdiğinde ağla. Ki kimse görmesin. Ki kimse üzülmesin. Sen üzül ama. Sen ağla.
senle olunca her şey güzel olmayacak elma. sen yokken daha mutluyum bunu anladım. bi kere sen çok havalısın. yakışıklısın ya bide bunun farkındasın. ayrıca geçen sevgilini gördüm çok yakışıyosunuz. sen her kıza ümit veren birisin. bi kıza bağlı kalamazsın kii sen! senin gözün hep yukarıda. ne istediğini bilmiyosun bile. saf ve iyi biri değilsin!çok kötüsün. kalpsizin tekisin. hissetmiyosun elmaa. sana duyduğum şeyi anlamıyosun. neyse sen zaten bunu okumayacaksın. en iyisi boşver. zaten sen bunlara değmezsin. değseydin yanımda olurdun. ama gel elma. ya da gelme. bilmiyorum. zaten benim istediklerim sadece istemekle kalıyo.
bugün kardeşim olacağını öğrendim. evet annem hamileee. :D olum yok böyle bi duygu yaa. evet çok sevindim ama içim buruk aslında. şu şerefsizler yüzünden. hepsinin amına koyuyum. evet her gün bok olmak zorunda. yani anlamıyorum kii. bi kız kafede bana laf attı :O 'elma yüzünden kavgağğ etmişş ayhh rezillihh'' ulan gerizekalı sen kimsin de yorum yapıyosun. moralime sıçıyosun ya ağzına sıçıyım senin. ya bi kere ben elma için kavga etmedim göt! tabi elma sana bakmadı yaa hep ondan dimii. senin neyine baksın lan. resmen yüzünün %90ı dudak.
21 Şubat 2013 Perşembe
Bazenlerin amına koymak istiyosun
bazen sadece bi insana ihtiyaç duyuyosun. bazen bi omuz istiyosun. bazen telefonun başında saatlerce bekliyosun. bazen mesaj okumayı istiyorsun. bazen sen sadece mutlu olmak istiyorsun...
ölümü düşündüm. çok düşündüm
bugün çok korktum. kızları kaybedicem diye çok korktum. çaresiz kalmaktan yorulduğum için çok korktum. uzun zamandır aklımdan geçmeyen şeyi düşündüm. çok korktum ben, hiç kimsenin korkamayacağı kadar....
20 Şubat 2013 Çarşamba
ve ben onlara kardeşim diyorum...
mutlu değilim. mutluluk nedir ya biri açıklayabilir mi? moralim bozuk olduğu zamanlarda mutsuz olmamı, onlara tavır olarak algılayanlar, sadece beni kırmamak için yanımda olan, bi yere giderken nezaketten beni de çağıran, fazlalıkmışım gibi hissettiren insanlar var. bana böyle hissettirdikleri için onlara çok kızgınım.
19 Şubat 2013 Salı
bu ilk 100.yazışım sanırım. özel olsun dedim. az önce bi kız bu beni anlatıyo demiş bloğum için. adı zeynep. soyadını yazmayım. :) ya seni anlatabiliyosam ne mutlu bana. bu benimde hissettiklerim çünkü. aynı şeyleri hissediyoruz. ben uzun zamandır böyleyim ve açıkçası benim gibi düşünen insanlarla konuşmak istemişimir hep. işte bu yüzden burdayım. yani bazılarınızda kendimi gördüğüm için burdayım. neyse edebiyat yapamıyorum uykum geldi zaten. beni çektiğiniz için tekrardan sağolun :)
çok ciddiyim, hiç olmadığım kadar hemde.
Sorarlarsa, ne iş yaptın bu dünyada? diye, rahatça verebilirim yanıtını: Yalnız kaldım. Kalabildim! Altı milyarın arasına doğdum. Ve hiçbirine çarpmadan geçtim aralarından…
yalnızlık güzeldir aslında hakkını verirsen
Kimse yalnızlıktan ölmüyor.Öyle birşey olsaydı ben ölürdüm zaten.Alışıyor insan zamanla,zor oluyor ama alışıyor.Etrafındaki yüzlerce insan seni görmüyor,yalnızım diye haykırdığında umursamıyor belki.Sende onları umursama.Yalnız da mutlu olabilirsin.Eminim bir gün biri gelecek ve o koskoca yalnızlığı bitirecek.Şimdi yalnızlığın keyfini sür.Müzik dinle,yollarda dans et,şarkı söyle,bütün paranı kitaplara ve yemeğe,kahveye harca.Rahat hissettiğin şeyleri giyin. Güzel gözükmek için uğraşma.Doğal halinle zaten çok güzelsin.Yazmayı dene olmazsa resimler çiz.Elbet birini becerirsin.Etrafındaki gerizekalılar 'napıyor bu?' dediğinde gülümse,umursama. Bir hayalin olsun ve o hayali gerçekleştirmek için çabala.Okulda kimseyle konuşma,tak kulaklığını tenefüslerde sıraya yasla başını o anın tadını çıkar.Biriyle konuşmaya ihtiyacın olacak eminim,hepimizin oluyor.Bana yaz yada tumblrda senin gibi yüzlerce insan var onlardan birine yaz.Senin halinden en iyi senin gibiler anlar.Yani boşver herkesi.Keyif aldığın şeyleri yap.Yalnızlığın keyfini çıkar.
ama ağzına sıçarım yutkunamazsın canım. 'rus'
ben bunu biri okusun diye yazmıyorum. benim amacım beni herkesin duyması falan değil. ama eğer daha okumadan salak salak yorum yaparsan götüne sokarım onu. daha geyikli tayt giyniyo, gelmiş bana laf atıyo. gerizekalı.
Konserlere bir sürü para döken insanlar.. bilmiyorum abi. belki çevrelerinde yoktur muhtaç insan. ama burda çok var. insanlar çocuklarının canı istemesin diye kıçlarını yırtıyolar. alacak paraları yok. hve her şey para artık. yani bana o konserin biletini satın al deseler. olmazz kii. içim rahat etmez. bilmiyorum sanırım bunları gördüğüm için böyle. ama vicdan meselesi abi. yastığına koyduğunda başını, rahatsan sorun yok.
içimdekileri yazarak bile anlatamazken, insanlara anlatmamı nasıl bekleyebilirler benden. kardeşim dediğim insanlar hiç mi anlamazlar beni? bilmiyolar mı acaba kırıldığım şeyleri. ben bilsinler istiyorum. gözüme bakınca anlasınlar istiyorum. ailem ve onlar dışında kaybedecek bişeyim kalmadı. yanımda olsunlar istiyorum. ama hep iyi olan oldukça ortada bırakıyolar. biliyodum onlarında diğerleri gibi olduğunu. şimdi karşıma geçip kimse bana saçmalamasın. olmayınca olmuyo. demek ki yalnız kalmak için yaratılmışım.
az önce birinin duvarında gördüm. çok hoşmuş -.-
Araladığın kapının kilidi değişmişse, hissettirmeden uzaklaş...
hm ok. :(
bi insanda en önce şans olucak arkadaş. olum bizim sınıfta duba gibi bi kız var. sevgilisi var. yani ne biliyim belki ben daha güzelim şimdi niye ezikleniyorum ki. neyse zaten ben şimdi üzülüyorum ya gelecekte gülücem(KENDİNİ AVUTAN ERGEN ÇABALARI VOL2156151653157)
gel bana.
yani depresyon bu sanırım. sanki herkesten ve her şeyden vazgeçiyorum. kimseyi istemiyorum. kimse beni istemesin istiyorum. evet gülüorum ama olmuyo. eksik işte bi taraf. bunun nedeni elma değil. ama bilemiyorum. belki elma gelse değişecek her şey. elma. bence gel. buna değerim. inan bana.
gözyaşlarım size girsin kezban sürüsü!
Dün yazamadım. Kusura bakmayın ya da bakarsanız bakın amına koyum ölüyodum dün. şimdi en baştan anlatıyım yoksa elim ayağım titriyo. bizim okulda ki kezban sürüsünden aşağılarda bahsetmiştim sanırım. benim facemin donuk olduğunu görünce gün doğdu tabi şerefsizlere. arkamdan atıp tutmaya başlamışlar gen. ya abi ya naptım lan ben size. ben mi dedim toplu olarak elmaya aşık oldun diye? tamam sizden güzelim ama böyle yapmayın ya salaklar :( işte sabah ingilizce dersindeyken ben çok akıllı olduğumdan en öne geçtim. arkadan rus beni çağırmaya başladı. banaa dediği 'kezban sürüsünün daimi üyesi facede bişeyler yazmış' ben de ne yazmış dedim, dün benim ask.fmime yazılanla aynı şeeey :O ben bi ağlıyorum yani o gözyaşlarımın sebebini hala çözemedim hepsi götüne girsin onların. tabi ben sinirden ölüyorum. arkaya geçtim. herks sakin ol falan diyo. vırt zırt işteee. neysem ilk teneffüs gidecektik bizim sarı durdurdu beni. neymmiş 2.tenefüs gidecekmişiz. sonra tombalaa geldii :) beni güldürmeler falan :D sinirim yatıştı gibi ama sonra sinirim bozuldu gene. gittim sınıfa. 20 kişi toplanmış bunların başına. bok var amına koyum. yani cidden bok var. e kezban sürüsü işte. bu arada adı kezban olan bi kişi bunu okursa çok sorii :( giittim işte birisine 'ne lan bu arkadan paylaşmak ne demek' diyee bağırıyorum. kızın bana dediği 'ben zsaten sefkilimden ayrıldım hıağğğ sateen hayattan soğomuşuum hıaağğ' tabi bende ne dedim? :D 'hayatına sıçıyım senin.' nihaha. iyi oldu. sonra işte sarı beni çıkarmaya çalıştı falan. bide çıkarken ayı da kenarda duruyomuş. yılanın başı o zaten. elmayı arayıp sapıklık yapıyomuş. lan ben sesini duyunca ağlayan bi insanım millet neler yapıyo yaa hay amk. neyse ona da oruspuğğğğ diye bağırdım rezil oldu piç. iyi oldu saygılarr.
17 Şubat 2013 Pazar
Sorun şu ki ben Elmayla tanışmadım daha.
Öyle bir insanla tanışıyorsun ki; her dakika onunla olmak istiyorsun, sarılmak istiyorsun bol bol. Bir gün gidecek korkusuyla yaşıyorsun ve kaybetmekten korkuyorsun. Onunla tartışmayı, eğlenmeyi, konuşmayı seviyorsun. Her şeyiyle seviyorsun onu.
Aptal,mal,öküz. Ama seviyorum. Elimde değil. Olsaydı sevmezdim.
Akışına bırak. Konuşmak isterse yazardı. Ya kalbinde başkası var, ya yanında. Her şey olacağına varır. Akışına bırak diyorum daa. Bıraktığımda gidiyor. Gitmesi sorun değil, geri gelmiyor. Çünkü o aptal.
Buraya gel ve sev beni. Sen olmadan olmuyo. Yediğim her lokmada, içtiğim her suda sen varsın. Haberin yok tamam. Ama hissetmedin mi beni? Seni görünce kahkaha atarak ağlıyorum. Sen yokken her şey yarım. Tam vazgeçicem derken karşıma çıkma. Madem gelmiyosun izin var unutmama. Madem başkasıylasın Git o zaman. Bu yılımı mahvediyosun farkında değilsin. Haberin yok ölüyorum. Ya gel artık, ya da başkasıyla olmama izin ver. Çünkü sen aklımdayken olmuyo. NEfes dahi almak istemiyorum. Uzaktan sevmek çok zor. Gel artık. Çok severim ben senii.
Bok olur sevgilim
Bende diyorum neden sevgilim olmuyor
benim. Olmaz tabii.. Dün şöyle bir düşündüm olursa ne yapardım acaba diye;
Bi kere yanağını çürütürüm yani, ısırırım ben boş buldum mu. Sinirlendim mi saçını çekerim, canını yakarım.
Tekme atarım, tokat atarım, yemek yerken güldürürüm. Çok kıskanırım, bi kızın baktığını hissedersem o kızı orda yolarım, kavga ayırmakla uğraşır. Gömleğini ya da tişörtünü zorla alırım, çıplak kalır, cıbıldak cıbıldak gezer öyle. Kışın beni beklerken kıçı donar. Atkısını, hırkasını alırım hasta olur. Varsa bilekliklerine, kolyelerine filan el koyarım. Kavga ederiz, ağlar, zırlar, ayılır, uğraşır benle.
Her Allah’ın günü fotoğraf çekilmeye zorlarım, her saniye mesaj beklerim, geç cevap verirse trip atarım, bağırırım çağırırım. Ağır şakalar yaparım yüreğine indiririm. Sabaha kadar konuşmaya zorlarım, uykusuz kalmasına sebep olurum, ben uyuyakalırım, o bekler. Sırtına filan binerim, canını çıkartırım. Bebek gibi besler, rezil ederim. Yağmurda, yürütürüm sucuk gibi olur. Gıdıklarım, yerimde durmam, bana yetişecek diye yorulur garibim, kendine
zaman ayıramaz. Güzel çıktığı fotoğrafları sildiririm. Her haltına karışırım, konuştuğu kişilere, gittiği yerlere, giydiği kıyafetlere, saçına başına… Ohoo tabi sevgilim olmaz.
benim. Olmaz tabii.. Dün şöyle bir düşündüm olursa ne yapardım acaba diye;
Bi kere yanağını çürütürüm yani, ısırırım ben boş buldum mu. Sinirlendim mi saçını çekerim, canını yakarım.
Tekme atarım, tokat atarım, yemek yerken güldürürüm. Çok kıskanırım, bi kızın baktığını hissedersem o kızı orda yolarım, kavga ayırmakla uğraşır. Gömleğini ya da tişörtünü zorla alırım, çıplak kalır, cıbıldak cıbıldak gezer öyle. Kışın beni beklerken kıçı donar. Atkısını, hırkasını alırım hasta olur. Varsa bilekliklerine, kolyelerine filan el koyarım. Kavga ederiz, ağlar, zırlar, ayılır, uğraşır benle.
Her Allah’ın günü fotoğraf çekilmeye zorlarım, her saniye mesaj beklerim, geç cevap verirse trip atarım, bağırırım çağırırım. Ağır şakalar yaparım yüreğine indiririm. Sabaha kadar konuşmaya zorlarım, uykusuz kalmasına sebep olurum, ben uyuyakalırım, o bekler. Sırtına filan binerim, canını çıkartırım. Bebek gibi besler, rezil ederim. Yağmurda, yürütürüm sucuk gibi olur. Gıdıklarım, yerimde durmam, bana yetişecek diye yorulur garibim, kendine
zaman ayıramaz. Güzel çıktığı fotoğrafları sildiririm. Her haltına karışırım, konuştuğu kişilere, gittiği yerlere, giydiği kıyafetlere, saçına başına… Ohoo tabi sevgilim olmaz.
kendime itiraf edememekle alakası yok. harbiden.
Arkadaşlarımla sevgililerinin arasını yapmak için ne kadar götümü yırtsamda orta da kalan gene benim. neden ysai. bunn sebebini gerçekten bilmiyorum.
sadece beni farkedeceğin günü bekliyorum
Rimeli yastığa bulanmış bir kadın hayal edin,
Güneşten korkan, yüzünü saklayan bir kadın..
Elbiselerine, ayakkabılarına düşman,
Yastığıyla ve yorganıyla dost olmuş bir kadın..
Yabancılardan korkan bi kadın düşünün,
Hayatına aniden giren yabancıları..
Ya da daha önceden hayatında olan ama yabancılaşan insanları..
Unutmaktan korkan bir kadın düşünün şimdide,
Kaderine meydan okumak isteyen küçücük bir yürek,
'Unutmak' acısını tatmamak için kendini, bile isteye kandırmak..
Alışmaktan ölürcesine korkan bir kadın düşünün birde,
Önce birine, sonra biriyle o hayata,
Sonra O'nsuzluğa ve O'nsuz bir hayata alışmak..
Vedalardan korkan bir kadın düşünün şimdide,
Veda edemediği için yarım kalan hayatını..
Yine veda edemediği için arkasından bakakaldığı insanları..
Şimdi bütün bunları aynı kadında hayal edin..
Ve katlanamadığı her şeyi omuzlarına yükleyen 'O' adamı.
Güneşten korkan, yüzünü saklayan bir kadın..
Elbiselerine, ayakkabılarına düşman,
Yastığıyla ve yorganıyla dost olmuş bir kadın..
Yabancılardan korkan bi kadın düşünün,
Hayatına aniden giren yabancıları..
Ya da daha önceden hayatında olan ama yabancılaşan insanları..
Unutmaktan korkan bir kadın düşünün şimdide,
Kaderine meydan okumak isteyen küçücük bir yürek,
'Unutmak' acısını tatmamak için kendini, bile isteye kandırmak..
Alışmaktan ölürcesine korkan bir kadın düşünün birde,
Önce birine, sonra biriyle o hayata,
Sonra O'nsuzluğa ve O'nsuz bir hayata alışmak..
Vedalardan korkan bir kadın düşünün şimdide,
Veda edemediği için yarım kalan hayatını..
Yine veda edemediği için arkasından bakakaldığı insanları..
Şimdi bütün bunları aynı kadında hayal edin..
Ve katlanamadığı her şeyi omuzlarına yükleyen 'O' adamı.
Hepsi aklımda. Geleceği günü bekliyorum sadece
Bazen diyorum, sil lan her yerden sil, kontrol etme. Ne twitter'ını ne facebook'unu kontrol etme. Bakma ne yazmış, ne yapmış,nereye gitmiş.İlgilendiriyor mu seni? Sevgilin mi? Hayır. Sadece senin olmadığı halde herşeyinmiş gibi sahiplendiğin o kişi. O bakıyor mu? Umursuyor mu seni? Aklına kazıyor mu yaptıklarını? Onun hiç canı yanmıyor, çünkü seni sevmiyor.
13 Şubat 2013 Çarşamba
11 Şubat 2013 Pazartesi
İşte bazen bu yüzden gelmeni istemiyorum.
Bazen çok seviyorsun, canından çok seviyorsun. Hani kelimeler var ya, onlar yetmiyor anlatmaya. İçinden koparcasına, her hücresini, her hücrenle hissetmek istercesine seviyorsun. O kötü olduğunda canın yanıyor. Hani onun canını sıkan bir şeyin, yedi sülalesini düzmek istiyorsun. Çok sahipleniyorsun be sanki senin gibi, senden bir parça gibi. Elinden, kolundan çok sahipleniyorsun. Sanki onlardan da yakın gibi sana. Böyle içinde bir şeyler oluyor onu düşünürken. Kelebekler değil, hayır, kelebekler basit kaçar. Tüm amazon ormanları tepiniyor göğsünde. Onun sorunları, senin sorunların oluyor. Çözmek için öylesine çabalıyorsun ki kendini unutup, onu buluyorsun. Her hücrenle ona ait oluyorsun. Aynı havayı soluduğunuzu bilmek bile, mutlu ediyor seni. Çok seviyorsun gereğinden de çok. Öylesine seviyorsun ki, gel dese, yap dese, gitmeyeceğin yer, yapmayacağın şey yok ama bazen bu kadar çok sevsende, gidiyorlar. Gitme diyorsun, gitmemelisin. Olmuyor gidiyor. Herkes gitsin, sen gitme diye yalvarıyorsun. Keşke, keşke hep benimle kalsa, benim kalsa diye dua ediyorsun.Kendine iyi bak diyorsun, yarım kalan nefesinle. Nefesinin diğer yarısı da, onun ciğerlerinde. Onunla gidiyor öteki yarın. Sol yanın, onunla gidiyor, yarım kalıyorsun. Ve, asla geri dönmüyor,dönmeyecek.
e sevgilim yok napcam ben :(
Bende istiyorum sevgilim , her dakika mesaj atsın merak etsin. Ayrıldığımız andan itibaren özlemeye başlasın beni, kıskansın ama çok trip atmasın. Hatalarımı görüp beni uyarsın, her şeyi beraber yapalım herkes özensin. Onun yanında saçmalayabileyim ve o bunu normal karşılasın. Ne severim ne giyerim nereye giderim hepsini bilsin. Telefonumu alıp bakmasın bana öyle bir güvensin ki telefonumu ona vereyim bir kaç gün onda kalsın. Beni koşulsuz hiçbir şey beklemeden karşılıksız sevsin.
iyi ki sevgilim yok :(
+askim sevgililer gününde ne alacaksin bana? -Ne alayim askima +Ne alican askina -Ne alayim askima +Ne alican askina. ehe
elma bu işte
elma ilk imkansızlığım sanırım. geçen yıl bizim okulun başkanlık seçimleri vardı. işte biz daha 9.sınıfız. bize oy toplamaya geliyolar. ben diğer adaya söz vermiştim ama böyle sıraya girdiğimde onu bi gördüüm :( vuruldum resmen. önümde en yakın kız arkadaşlarımdan biri vardı hassiktir diye bağırmışım. ona bakarak ilerliyoduk sırada. işte bu yavşak da sanırım oy toplamak için kızlarla kesişiyo. ben tabi oyu buna verdim. başkan seçildi işte. Allam bi seviniyo ..Yarabbim yerim yeriim. Yani bal dök yala abi o kadar tatlı. işte ben bunu geçen yıl pek takmadım. bu yılın başına doğru benim bi arkadaşım hatta sıra arkadaşım adı da mumiga olsun bu arada. işte mumiganın en yakın arkadaşı buna aşık olmuş. yanımıza geliyo bunu anlatıyo. ulan ben zaten biliyorum dimi. ben hala aşkıyla ölüyorum. telefonumda resimlerr. her yerde elmaa elmaa diye sayıklıyorum. ama beni taktığı yok. imkansız işte amınkoyuyum. ona gidemem. adım atamam. çünkü neden rezil olma duygusu var. ben bu rezil olma duygusunu da sikiyim. o olmadan dünyaya bağlayan yer çekimini de sikiyim. okula gitmek zorunluluğunu da sikiyim. Allahtan bu yıl gidiyo.
Eee ne demiş Nazım Hikmet?
Seversin dünyayı doludizgin
ama o bunun farkında değildir
ayrılmak istemezsin dünyadan
ama o senden ayrılacak
yani sen elmayı seviyorsun diye
elmanın da seni sevmesi şart mı?
Yani Tahiri Zühre sevmeseydi artık
yahut hiç sevmeseydi
Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?
Eee ne demiş Nazım Hikmet?
Seversin dünyayı doludizgin
ama o bunun farkında değildir
ayrılmak istemezsin dünyadan
ama o senden ayrılacak
yani sen elmayı seviyorsun diye
elmanın da seni sevmesi şart mı?
Yani Tahiri Zühre sevmeseydi artık
yahut hiç sevmeseydi
Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?
Böyle seviyorum seni elma
Bazen öyle çok seviyorsun ki,nasıl oluyor? Bir insanı nasıl bu kadar çok sevebiliyorsun? Nasıl bu kadar çok isteyebiliyorsun nasıl ona sarıldığında her şeyin geçeceğini hissedebiliyorsun? oluyor işte.Bazen birisini o kadar çok seviyorsun ki, onun kokusunu solusan bile her şey geçiyor.Ona birkaç saniye olsa da temas etmek bile her şeyi geçiriyor.Bazen öyle çok seviyorsun ki, aldığı nefesin yüzüne vurması bile yetiyor.Bazen öyle çok seviyorsun ki yanındaki her insanı deliler gibi kıskanabiliyorsun.Bazen öyle çok seviyorsun ki, onun olan herhangi bir şeyi aylarca saklayabiliyorsun, bir defter parçasını mesela, bu onundu, ona dokundu diyerek avutabiliyorsun kendini. sanki ona dokunur gibi.Bazen öyle çok seviyorsun ki, onu görmek bile seni iyi yapıyor gülümsemesi bile ömrüne ömür katıyor.Bazen öyle çok seviyorsun ki, radyoda, onun sürekli dinlediği kanalda bir şarkı çalıyor ve beraber dinliyormuşsunuz gibi seviniyorsun.Bazen öyle çok seviyorsun ki, bir ömre sığmıyor yetmiyor kelimeler anlatamıyor.
birinden nefret edince iyilik yapsa bile sinir oluyorum mesela bi kız grubu var bizim okulda. hepsi bi oğlana aşık gerizekalıların. Allam bi de bi havalanmışlar. Vaf efenim sonra bu heidi niye bu kadar atarlı. olum ben gidip söyleyemezken onların çocukla iletişime geçmesi canımı çok fene sıkıyo yani. ne biliyim yazıyım dedim.
yani diyorum ki ön yargının daaa senin deee
Kilolu olsa ; Balina.
Zayıf olsa ; dal yutmuş.
Kısa etek giyerse ; yollu.
Uzun giyerse ; Kezban.
Samimi davranırsa ; yalaka.
Mesafe koyarsa ; yabani.
Makyaj yapsa ; doğal ol be baban badanacı mı?
Yapmasa ; ulan göz zevkimi bozdun yeminle.
Ders çalışsa ; yakında fotosentez yapacak.
Çalışmasa ; niyeti okumak değil zaten manita yapmaya geliyor okula.
Birini sevse ; Bu yaştan başlamış zilli.
Sevmese ; sığır aklınca zor kızı oynayacak.
Güzel olsa ; Kesin veriyordur.
Çirkin olsa ; Evladım olsa cebine eroin koyar polise veririm.
Peki, her şey iyi güzel de;Birini eleştirirken hiç dönüp de ben kimim lan,neye benziyorum diye aynaya baktın mı sen ?
Zayıf olsa ; dal yutmuş.
Kısa etek giyerse ; yollu.
Uzun giyerse ; Kezban.
Samimi davranırsa ; yalaka.
Mesafe koyarsa ; yabani.
Makyaj yapsa ; doğal ol be baban badanacı mı?
Yapmasa ; ulan göz zevkimi bozdun yeminle.
Ders çalışsa ; yakında fotosentez yapacak.
Çalışmasa ; niyeti okumak değil zaten manita yapmaya geliyor okula.
Birini sevse ; Bu yaştan başlamış zilli.
Sevmese ; sığır aklınca zor kızı oynayacak.
Güzel olsa ; Kesin veriyordur.
Çirkin olsa ; Evladım olsa cebine eroin koyar polise veririm.
Peki, her şey iyi güzel de;Birini eleştirirken hiç dönüp de ben kimim lan,neye benziyorum diye aynaya baktın mı sen ?
10 Şubat 2013 Pazar
”Gitme” deniyorsa sana kalacaksın arkadaş ibneliğin lüzumu yok. ”Sev” deniyorsa sevmelisin arkadaş, seveceksin sevmek güzel sevmeyip mal gibi yaşamanın alemi yok. Özlüyorsan da söyleyeceksin arkadaş, içinde tutarsan ölür için, biter için, yanar için, salaklığın lüzumu yok. Hiçbir şeye lüzum yok her şey olması gerektiği gibi olursa eğer.
hiç gelmedin ama nasıl olacak?
Seninle dolu bu dünya, her şehirde, her sokakta, her evde, her isimde, her insanda, her yerde sen. Her durakta, her yolda, her yüzde, her ağaçta, her nefeste, her düşüncede, her şeyde sen.
Düşünsene bir gün gittiğini?
Yaptığın, dünyayı yok etmek olacak.
Düşünsene bir gün gittiğini?
Yaptığın, dünyayı yok etmek olacak.
her zaman da mükemmel kalacaksın
Kendin olmaktan korkma. Justin Bieber mı seviyorsun? Postlarını reblogla. Başkalarından farklı mı düşünüyorsun? Özgürce konuş. Dişlerini beğenmiyor musun? Yine de gülümse. Çillerin mi var? Güneşe çık. Kilolu musun? Şort giy. Saçların mı kabarık? Sal. Seni sen olduğun için seven insanlar bul. Unutma, sen kendi fikirlerinle, kusurlarınla mükemmelsin.
Hayat çok zor
birini çok seviyorsun.
herkese anlatıyorsun onu.
sarılmak istiyorsun ona.
kokusunu duymak.
onun kokusu dünyadaki tüm annelerin kucağı gibi.
hani o kadar samimi.
onu düşünüyorsun hep.
ama onun tüm bunlardan haberi yok sanki.
aklına geliyor.
aklına gelmesini istemiyorsun.
tuhaf oluyorsun,dönüyor başın.
aklına geldikçe iştahın kesiliyor,
ona olan sevgin doyuruyor sanki mideni.
her yaptığın şeyin sonunu ona bağlıyorsun.
güleceksen onunla gülmek,
ağlayacaksan yine onunla ağlamak istiyorsun,omzunda ağlamak.
ama sen bi gün geliyor bırakıyorsun onu.
bırakıyorsun çünkü değişmesini istemiyorsun.
seni seven adam olarak hatırlamak istiyorsun onu.
işte tam bu yüzden bırakıyorsun.
hep seni seveceğini sanmak için.
arkanı dönüyorsun ona.
ama nasıl ağlıyorsun.
içini yiyorsun böyle.
tüm dünyaya yetecek kadar seviyorsun belki de.
tanıdığın hiç kimse tutamıyor onun yerini.
ağlıyosun.
itiraf bile edemiyorsun kendine.
özlüyorsun.
özlemekten miden bulanıyor.
hani ben seni seviyorum,sen de bir başkasını ya.
o çok acı işte.
başka bedenlerde kirletiyorum ben kalbimi,ruhumu
sırf seni bekliyorum diye.
hiç gelmeyecek birini beklemek zor.
karşılıksız seviyorsun.
o sana beni bekle diyor.
bekliyorsun.
ama gelmiyor.
geçmiyor o içindeki acı.
yine de
belki diyosun.
belki ”bir gün.”
eskiye döner diyorsun.
bir umut işte.
ilk defa aşkı yaşıyorsun,iliklerine kadar
o insanı her şeyden üstün yapıyorum ya.
benim hatam bu işte.
neyse.
sen hep yaptığını yap.
görmezden gel beni.
canın istediğinde çalabileceğin kapıyım çünkü dimi?
hiç yokmuşum gibi devam et.
hiç olmamışım gibi.
herkese anlatıyorsun onu.
sarılmak istiyorsun ona.
kokusunu duymak.
onun kokusu dünyadaki tüm annelerin kucağı gibi.
hani o kadar samimi.
onu düşünüyorsun hep.
ama onun tüm bunlardan haberi yok sanki.
aklına geliyor.
aklına gelmesini istemiyorsun.
tuhaf oluyorsun,dönüyor başın.
aklına geldikçe iştahın kesiliyor,
ona olan sevgin doyuruyor sanki mideni.
her yaptığın şeyin sonunu ona bağlıyorsun.
güleceksen onunla gülmek,
ağlayacaksan yine onunla ağlamak istiyorsun,omzunda ağlamak.
ama sen bi gün geliyor bırakıyorsun onu.
bırakıyorsun çünkü değişmesini istemiyorsun.
seni seven adam olarak hatırlamak istiyorsun onu.
işte tam bu yüzden bırakıyorsun.
hep seni seveceğini sanmak için.
arkanı dönüyorsun ona.
ama nasıl ağlıyorsun.
içini yiyorsun böyle.
tüm dünyaya yetecek kadar seviyorsun belki de.
tanıdığın hiç kimse tutamıyor onun yerini.
ağlıyosun.
itiraf bile edemiyorsun kendine.
özlüyorsun.
özlemekten miden bulanıyor.
hani ben seni seviyorum,sen de bir başkasını ya.
o çok acı işte.
başka bedenlerde kirletiyorum ben kalbimi,ruhumu
sırf seni bekliyorum diye.
hiç gelmeyecek birini beklemek zor.
karşılıksız seviyorsun.
o sana beni bekle diyor.
bekliyorsun.
ama gelmiyor.
geçmiyor o içindeki acı.
yine de
belki diyosun.
belki ”bir gün.”
eskiye döner diyorsun.
bir umut işte.
ilk defa aşkı yaşıyorsun,iliklerine kadar
o insanı her şeyden üstün yapıyorum ya.
benim hatam bu işte.
neyse.
sen hep yaptığını yap.
görmezden gel beni.
canın istediğinde çalabileceğin kapıyım çünkü dimi?
hiç yokmuşum gibi devam et.
hiç olmamışım gibi.
E haklı adam
Ben senin beni sevebilme ihtimaline sokayım. At yarışı oynuyoruz sanki, yok sayısal karalıyoruz. Sanki sokakta halı yıkarken araba geçmesin diye dua ediyoruz. Yok rulet çeviriyoruz amk. İdda'da tek maça kalıyoruz. ihtimalmiş.. Sevmezsen sevme amına koyim ya
ben deniyorum ama olmuyo bi de siz deneyin :/
Geceleri pijamanızın kollarına göz yaşınızı silmenize sebep olan orospu çocuğuna inat her fırsatta gülmeyi deneyin..
Gidiyolar yanii
Neden "Kendine iyi bak" derlerki
Hayır sen zaten gidiyosun sağlam kalsa ne olur kalmasa ne olur ne işine yarayacak yani.
Hayır sen zaten gidiyosun sağlam kalsa ne olur kalmasa ne olur ne işine yarayacak yani.
Birileri okusun diye değil
Herkesin yanında güler de herkesin yanında ağlayamaz insan. Farkettiği kahkahaları toplar bi gün, sorar kendine herkes neden bu kadar mutlu diye. İçi yanar da konuşamaz insan. Sadece yazar. Yırtıp atar işte. Bende buraya yazmayaa karar verdim. Birileri okusun diye değil, içim açılsın diye.
Hoşgeldik
Selam. Ben Heidi. Öncelikle hepimizi yalnızlığa itenlere selam olsun. Ne yazacağımı bilemiyorum şu an heyecanlıyım daa. :/ Neyse artık sizinleyim ben. :)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)