8 Haziran 2013 Cumartesi

Sakallarını bile seviyorum.
Gel otur biraz, yaşlanınca kalkarsın.
Mutlu bi aşk yaşamadım ben. Herkes mutlu ama ben ayrıyım.
Aylarca seversin bir sürü şey yaşarsın, """""bağlanırsın""""" ama onun tek lafırla biter. Sonra da unutmaya çalışırsın. Bunu için sevdik sanki.
Konuştuğum bir çok şeyi laf olsun diye konuşuyorum.
Başka yerlerdeyim aslında.
Paramparçayım.
İyi değilim Elma.
Seni şimdiden özledim, şimdiden...
Ne kadar canım yansada onu düüşünmeden tek dakikam bile geçmiyo.

Ama en önemlisi iyi ki onu sevmişim diyebilmek sanırım.

Ve ben Elmayı sevdiğime hiç pişman olmadım. Öyle tatlıydı ki. Beyaz tişörtü vardı üstünde. Sol omzu pembe boya olmuştu. Aradım önce gizliden. Alo, sen kimsin dedi. Nerdesin dedim. Sen kimsin dedi tekrardan. Seninle bişey konuşmam gerek dedim. Tamam kim olduğunu söyle belki o zaman konuşabiliriz dedi. NErdesin söyle dedim. Okuldayım dedi. Bekle geliyorum dedim. Tamam dedi. Kapadık. Benim elim ayağım titriyo tabi. Ne bok yiyeceğimi şarşırdım. Okulda aradım biraz ama yoktu. .Veya yanında Koca vardı. O da vedalaşmaya gelmişti. Ayrılmadı Elmanın yanından. Bense cesaret edemedim. Bekledim biraz. Sonra aradım. Kantine gel dedim. Bak baak. Cesarete bak. Neyse. GEldi kantine. Söyledim işte. Kasma kendini dedi. Aptal dedim içimden. Yüzüne bakamadım. O kadar rahatlatıyodu ki beni. Size anlatamam. Yaa öyle işte giderken elimi sıktı. Sonra da gitti zaten. Bi daha göremiycem sanırım.
Açıkladım her şeyii. Konuştum Elmayla. Elma gitti. Söyledim sevdiğimi. Bende inanamadım kendime.